İklim Eylemi İçin Etki Odaklı Girişimcilik Öne Çıkıyor

Kategori: Blog, Etki Yatırımı, Finans, Sosyal Etki Tarih: 25 Kasım 2022
5

İklim eylemini gerçekleştirmek noktasında dünyanın içerisinde bulunduğu finansman açığının kapatılması, ancak etki yatırımı gibi yenilikçi modellerle ve özel sektörün aktif katılımı ile mümkün. Birçok ulusal ve uluslararası kuruluş bu nedenle raporlar yayınlıyor, interaktif oturumlar düzenliyor ve açıkça şu çağrıda bulunuyor: “Finansman açığının giderilmesi için özel sermayeyi harekete geçirmemiz gerekiyor!

Türkiye’de etki yatırımı fırsatları ve politikaları konusunda kolaylaştırıcı rolünde çalışmalarını sürdüren EYDK (Etki Yatırımı Danışma Kurulu) her fırsatta küresel hedeflere ulaşmak noktasında özel sektörün önemine  dikkat çekiyor. Türkiye’nin etki yatırımları bakımından özellikle Kuzey Afrika ve Orta Doğu (MENA) ile Doğu Avrupa ve Orta Asya (EECA) pazarları için bölgesel güç olma potansiyeli taşıdığını hatırlarsak etki yatırımı sermayesi için gereken talebi oluşturmak için herşeyden önce farkındalık yaratmak ve kapasite geliştirmek gerekiyor.  Bu amaçla Eylül 2022’de Bahçeşehir Üniversitesi’nin ev sahipliğinde Istanbul’da gerçekleşen “Girişimcilerle Sürdürülebilir Gelecek Sohbetleri” etkinliği, etki sermayesini sağlayan kurumlarla etki odaklı girişimleri bir araya getirmişti. Etkinliğin devamında gerçekleşen atölye çalışması, etki girişimlerinin de iklim eylemini gerçekleştirecek önemli aktörler olarak konumlandırılabileceğine işaret ediyordu. Girişimlerin etki sermayesine erişiminin, bir yandan erken aşama girişimler için can suyu niteliğinde olması, diğer taraftan da ölçeklenmeleri için imkan sağlaması da konuşulan konular arasındaydı.

EYDK, bu etkinliğin devamı niteliğinde olmak üzere, etki odaklı ve SKA’larla (Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları) uyumlu girişimlerin iklim eylemine nasıl katkıda bulunacağını irdelemek üzere bu kez COP 27’de bir panele ev sahipliği yaptı. Panelde, daha önce BAU Future Campus’te bir araya gelen kurumlardan Bahçeşehir Üniversitesi, Türkiye Kalkınma Yatırım Bankası ve Founder One’ın temsilcileri, kendi kurumlarının bakış açısını ortaya koyarken bu konuda nasıl yol aldıklarını ve ileriye dönük vizyonlarını bu kez Türkiye Pavilyonunda anlattılar. Türkiye için yeni olduğu kadar, dünya için de yeni olan “etki girişimciliği” kavramı etrafında konuşurken referans noktamız etki girişimlerinin SKA’lara uyumu çerçevesinde iklim eylemine katkısının ne olacağı üzerine yoğunlaştı.

Etki Girişimlerinin Harekete Geçirilmesinde Üniversitenin Rolü

BAU Hub Kuluçkalama Merkezi ve BAU Teknoloji Transfer Ofisi’ni bünyesinde bulunduran Bahçeşehir Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof.Dr. Esra Hatipoğlu, inovasyon ve teknoloji odaklı girişimcilik ekosistemini geliştirmeyi amaçladıklarını ve “etki”yi tüm operasyonların merkezine koyduklarını vurguladı. Yenilikçi yönetim süreçleri içinde, bir fikrin geliştirilmesinden ürün tasarımına kadar, değer önerisini sadece finansal anlamda değil, aynı zamanda toplumsal açıdan da değerlendirdiklerini ifade ederken, BAU Hub bünyesindeki startuplar ile çevresel, ekonomik  ve sosyal sorunlar için etki odaklı çözümler geliştirdiklerini ve bu süreçte SKA’ları referans aldıklarını belirtti.

Bahçeşehir Üniversitesinin öğrenim merkezi olma fonksiyonundan öte etki girişimciliğini kolaylaştırıcı rolde olması pazarın gelişmesine önemli bir katkıda bulunuyor. HUB Incubation adlı kuluçka programında 24, BIZ Lab adlı ön kuluçka programında 22 girişim bulunuyor. EDU Lab ise şu an başvuruları toplama aşamasında. Diğer taraftan BUG Lab TEKMER adındaki oyun girişimlerine yönelik KOSGEB Teknoloji Merkezi şu an 13 girişime ev sahipliği yaparken, BAU Future Campus’te de 22 girişim bulunmakta.

Bahçeşehir Üniversitesi’nin Eylül ayında EYDK ile birlikte ev sahipliği yaptığı “Girişimcilerle Sürdürülebilir Gelecek Sohbetleri”nde yapılan atölye çalışmasıyla bu girişimlerin dokunduğu SKA’lar ve yarattıkları sosyal ve çevresel etki SKA Haritalamasıyöntemi ile ortaya çıkmıştı. Bu çalışmaya katılan girişimlerden bazılarına bir göz atalım: 

Köstebek, bozulan, kullanılmayan elektronik cihazlarda birey/kurumların geri dönüşüm sürecini kolaylaştıran entegre bir elektronik atık yönetimi platformu. Elektronik atık tanıma sistemi ile kullanılmayan elektronik cihazların kayıtlı olarak toplanmasını sağlarken bireylerin/kurumların geri dönüştürmek istedikleri cihazlar için puan kazanabilecekleri ve bu puanları herhangi bir bağış platformunda kullanabilecekleri bir ekosistem oluşturuyor. Bağlantılı olduğu SKA’lar: 11,12, 13,17

Alphafarm, tarım işletmelerinin verimlerini, ürün kalitelerini ve üretim süreçlerini iyileştirmeleri için Edge-AI IoT cihazları geliştiren bir tarım teknolojisi odaklı bir tarım girişimi. Bağlantılı olduğu SKA’lar: 2,13, 15

 Tarlaspace’in misyonu ise, her yerde, her zaman sürdürülebilir tarımı kolaylaştırmak. Taşınabilirlik özelliğinden dolayı lojistiği ortadan kaldırıyor, yüzey alanını maksimum oranlarda kullanıyor, ürün çeşitliliğine odaklanırken yapay zekanın insan gücünü asgariye indiriyor. Yenilenebilir enerji ve sıfır atık politikası yoluyla da karbon ayak izini en aza indirmeyi hedefliyor. Bağlantılı olduğu SKA’lar: 2, 13,15

Ecording, küresel iklim krizine sürdürülebilir, yenilikçi ve teknolojik çözümler geliştiren bir sosyal girişim. Bağlantılı olduğu SKA’lar: 10,12,13,15,17

Accurate Agriculture Industries (AAI), çevre ve verimlilik odaklı dikey tarım ve otonom sistemler kullanırken mimari, donanım ve yazılım tasarımlarıyla metre başına en yüksek üretim kapasitesini ve düşük maliyetli üretimi hedefliyor. Bağlantılı olduğu SKA’lar: 2, 13, 15

Kuluçka merkezlerinin ve hızlandırma programlarının güçlendirilmesi, iklim eylemi için katma değer sağlayacak iklim teknolojisi odaklı girişimcileri de destekliyor.

İklim Eyleminde Kalkınma Ekonomisi Anahtar Niteliğinde

Türkiye’deki ilk Impact Principles imzacısı kurum olan TKYB (Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası) Genel Müdür Yardımcısı Seçil Yıldız,  2018 yılında TKYB’nin kanununda yapılan değişiklik sonrasında ESG politikalarını yayınladıklarını ve bu değişiklik ile SKA’ları yönetişim, operasyon ve raporlamaya dahil ettiklerini, ardından ESG risk değerlendirmesinde Türkiye, Orta Doğu ve Afrika’da en yüksek ratingi aldıklarını ve Avrupa’da bu konuda 4.konumda olduklarını ekledi. En önemlisi de, SKA’lara uyumlu bu çabalar dahilinde sadece negatif etkileri azaltmaya değil aynı zamanda pozitif eti yaratmaya odaklanmış olmaları. Bugüne kadar 15 adet SKA maddesine doğrudan veya dolaylı olarak katkı sağlayan TKYB en kısa zamanda SKA’ların tümüne dokunmayı ve uluslararası kalkınma finansmanı kuruluşları ile işbirliği yaparak Türkiye’ye daha çok sürdürülebilir finansman getirmeyi amaçlıyor.

2021 yılı itibariyle TKYB’nin kredilerinin %81’i sürdürülebilirlik odaklı krediler olurken bunun %53’ü yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği temalı olup 20 milyar TL’yi geçti ve yılda 5 milyon ton  CO2  engellenmiş oldu. Türkiye’de ilk kez Impact Principles odağında etki raporlaması yapan TKYB, rapor için bağımsız dış denetimden de geçti.

TKYB’nin Bölgesel Kalkınma Fonu,Teknoloji ve Inovasyon Fonu,TKYB Sermaye Fonu, Yenilikçi ve İleri teknolojiler Girişim Sermayesi Yatırım Fonu ve Kalkınma Katılım Girişim Sermayesi Yatırım Fonu ile beraber 1.5 milyar TL’lık Kalkınma Fonu sürdürülebilir kalkınmayı, yenilikçi ve bölgesel gelişmeyi hedefliyor. Kalkınma Fonunun odağında yüksek büyüme potansiyeli, yönetim tecrübesi ve net çıkış stratejisi olan, sosyal ve çevresel etki yaratabilecek erken aşama şirketleri var.

İklim krizi sadece çevresel etkileri değil, sürdürülebilir kalkınmanın ekonomik ve sosyal boyutlarını da etkilediği içindir ki, kalkınma ekonomisi iklim eyleminde anahtar niteliğinde.

Gücünü Girişimci Hayırseverlikten Alan Türkiye’nin İlk Pür Etki Fonu

Bilişim Vakfı ile Türkiye Girişimcilik Vakfı’nın etki yaratmak üzere girişimci olmaya ve güçlerini birleştirmeye karar vermesiyle doğan Founder One Etki Fonu, iklim, eğitim, sağlık, tarım ve finansa erişim gibi alanlarda yeşil primi azaltan erken aşama teknoloji girişimlerine fon sağlıyor. Founder One Etki Lideri Cem Leon Menase iki vakfın bir araya gelişini anlatırken her iki vakfın da finansal sürdürülebilirliklerini koruyarak ölçeklenebilir oranda topluma geri verebilecekleri ve SKA’lara uyumlu yatırımları fonlayabilecekleri bir modeli hayata geçirdiklerini anlattı. Bir vakıf yoluyla yürütülen hayırseverliğin ölçeklenebilir bir model olmadığını, bu fon aracılığıyla ülkemizde hem etkinin hem de amaç odaklı yatırımların artacağını belirtti. Founder One ile Türkiye’de ilk kez uygulama alanı bulan ve girişimci hayırseverlikten doğan etki fonu modeli iklim eylemine katkıda bulunacak etki girişimlerine zemin sağlamış olacak. Bu yıl içinde 20’ye yakın, nihai olarak da 100 civarında yatırım yaparak etki ekosistemine sürdürülebilir katkıda bulunmayı hedefliyor.

Dijital teknolojileri ve etki ölçümünü işin merkezine yerleştirmiş bir etki fonunun iklim krizine odaklanarak yenilikçi çözümler geliştiren girişimlere yatırım yapması iklim eyleminde elimizi kuvvetlendiriyor.

İklim Eylemine katkı için özel sektörü her kanadıyla harekete geçirmek noktasında üniversitesinden girişimcisine, vakıflarından bankalarına ve kalkınma finansmanı kuruluşlarına kadar uzanan geniş yelpazede etki yatırımı ekosisteminin her paydaşına görev düşüyor.